AK PARTİ ŞİŞLİ DANIŞMA MECLİSİNİ ŞÖLEN HAVASINDA GERÇEKLEŞTİRDİK
24 Aralık 2016 - Cumartesi
AK PARTİ ŞİŞLİ DANIŞMA MECLİSİNİ ŞÖLEN HAVASINDA GERÇEKLEŞTİRDİK
Şişli AK Parti İlçe Başkanlığı, 2016 yılının ´Sandık Esaslı Çalışma´ konulu son danışma meclisini Miniatürk Restaurant´ta şölen havasında gerçekleştirdiK. Katılımın yoğun olduğu programa, İlçe Başkanımız Ömer Fuat Günday, Divan Kurulu Başkanı Yalçın Özer, divan kurulu üyeleri, ilçe yönetim kurulu üyeleri, mahalle başkanları ve yönetimi, kadın kolları ve yönetimi, gençlik kolları ve yönetimi iştirak ettiler.
İlçe Başkanımızın Konuşmasından notlar;
Toplantının amacına ve içeriğine, ülke gündemine ve Şişli´ye açıklamalarda bulunan İlçe Başkanı Ömer Fuat Günday önemli ifadelere değindi.
"HEDEF TÜRKİYE´DİR!"
´Bir kere şunu hepimizin çok net bilmesi lazım, Şişli´yi kazandıracak kadro burada. Bir savaştan bahsetmiyorum ancak evet bir mücadele içerisindeyiz. Türkiye´de bu büyük mücadelede, liderimizin önderliğinde iyinin, doğrunun, güzelin, hakikatin hakim olması için varlık ve yokluk mücadelesi veriyoruz. Daha dün Bağdat sokaklarında, Fırat ve Dicle´nin kenarlarında gezen insanlar bugün terörün, baskının, tahakkümün altında yaşamak zorundalar. Dün Halep´te, Şam´da eğlence kulüplerinde eğlenen insanlar bugün feryat ediyor. Bunlar bizim komşularımız. Zannetmeyin ki bu bela Türkiye´ye bulaşmaz. Hiç unutmayınız ki hedef Türkiye´dir, çünkü Türkiye İslam dünyasının abisi ve hamisi konumundadır. Türkiye, gerek coğrafi, gerek tarihsel konjenktür sebebiyle İslam dünyasının abisi olmaya mecburdur. Türkiye ile beraber İslam dünyasında bir İran bir de Mısır vardır.´
"FERASET VE BASİRET SAHİBİ OLMAYA MECBURUZ"
´Malesef İran mezhep taassubuyla hareket etmekte ve tüm İslâm dünyasını kapsayamamaktadır. Mısır´ı Firavunlar´dan, İran´ı ise Pers´lerden beri biliyorsunuz. Türkiye Cumhuriyeti de Selçuklu´nun, Osmanlı´nın veliahtıdır. 3 tane güç var İslam dünyasında. Mısır´ı naptılar halletiler, vali atadılar, seçim felan yapmadılar. Irak´ta yapılanların ve bugün Suriye´de yapılanların nihai hedefi ise Türkiye´dir. Yapılan çalışmalar boşa çalışmalar değildir. Nato´ya üyeyiz, Avrupa Birliği´ne adayız, Amerika müttefikimizdir diye kesinlikle güvenmeyiniz. Çünkü, müslüman ısırıldığı delikten bir kez daha ısırılmaz. Feraset ve basiret sahibi olmaya mecburuz. Nitekim 15 Temmuz´da bu millet büyük bir badire atlatmıştır.´
"SU UYUR, DÜŞMAN UYUMAZ!"
´15 Temmuz´u zannediyormusunuz ki, içimizdeki beyinsizler yapmıştır, hayır! Bir üst akıl malesef içimizdeki aklını kiraya verenleri Allah ile, Peygamber ile, veli kullar ile aldatmışlar ve Türkiye´yi batının nihai hedefine yem olarak atmak üzere planlanmışlar. Bu hareketi, sizin gibi teşkilat mensupları olmak üzere bu milletin bütün fertleri, Laz, Çerkez, Türk, Kürt, Abhaza, Pomak, Boşnak, Roman, Alevi, Sünni, Müslüman, Gayri Müslüman demeden bir ve beraber oldu ve Allah kalbimizden tortuyu çekti aldı o gün üzerimize doğrultulan namlulara rağmen tek yürek, tek kalp, tek ses olduk ve vatanımızı büyük bir tehlikeden uzaklaştırdık ancak ´Su uyur, düşman uyumaz´ diye söz söylemiş atalarımız. Asla, asla uyumaya gelmez çünkü düşmanımız çok. Düşmanı çok olan kuvvetli olacak. Türkiye daha düne kadar toplu iğne yapmaktan uzaktı. Bugün ise insansız hava sahası aracımızı, tankımızı, tüfeğimizi yapıyoruz, 3 milyon mülteciye bakıyoruz. Buna rağmen geçen hafta Avrasya´yı açtık. 3 milyon insana bakacaksın ve Marmaray´ın ardından Avrasya´yı yapacaksın. Daha öncesinde 3. köprüyü inşa edeceksin ve 3. Havalimanı´nı yapacaksın. Bu ülkenin Ermeni´si de, Rum´u da, Süryani´si de bilmelidir ki Batı en az Türkiye Cumhuriyeti´ne düşman olduğu kadar, esasen bu topraklar üzerinde yaşayan ve bizim kardeşimiz olarak kabul ettiğimiz ekalliyete mensup insanlara da kendi gözüyle kendinden bakmıyor, bize olduğu kadar en az o insanlara da düşmandır.´
"TESBİHİN İMAMESİNİ ÇIKARTIP ATMAK İSTİYORLAR"
´Batı şunu biliyor, Çanakkale Savaşı´ndan Ermeni, Rum, Suryani vatandaşlarımızın bizimle, dedelerimizle beraber koyun koyuna yattığını biliyor. Zaten Kürt´leri, Arap´ları, Acem´leri, Boşnak´ları felan anlatmaya gerek dahi yok. Sadece Halep vilayetimizden 6.000, Şam vilayetimizden ise 4.000 vatandaşımız şehit olmuştur. Çanakkale harbinde Trablus´tan, Hicaz´dan, Mekke´den, Medine´den, Batum´dan, Saraybosna´dan, Üsküp´ten bütün ümmet, hilafetin merkezi olması sebebiyle namuslarına ve dinlerine sahip çıkmak için canlarını feda etmekten asla kaçınmamışlardır. Batı bunu bildiği için önce Türkiye´nin ekonomisini ifsad etmeye çalışıyor. 15 Temmuz´dan sonra baktılar ki Türkiye´nin siyasî birliğini bozamayacaklar, o halde ekonomisini ifsad edelim diye canla başla çalıştılar ama hesap edemedikleri bir husus var, Allah bu millete öyle bir lider gönderdi ki, nasıl Fatih Sultan Mehmed Han İstanbul´u feth etmek için gemileri karadan yürütmüşse, yerin altından da onun torunu iki kıtayı birleştirerek Abdülhamid Han´ın hayalini gerçekleştirmiş oldu. Böyle bir liderin varlığından hâlâ habersizler ve o yüzdendir ki tesbihin imamesini çıkartıp atmak istiyorlar. O yüzdendir ki önce bütün hedefleri Recep Tayyip Erdoğan´ı bu koltuktan indirmektir.´
"BİZİM REJİMİMİZ CUMHURİYET, ONDA SIKINTI YOK!"
´Algı operasyonlarına kurban olmayacağız. Bizim rejimimiz Cumhuriyet onda sıkıntı yok ama bugün Türkiye´deki hükümet sisteminin Parlamenter Rejim midir, Yarı Başkanlık mıdır belli değil, çünkü 12 Eylül diktası 82 Anayasası´nda kendisine öyle yetkiler vermiş ki Yarı Başkanlık sistemlerinde bile Devlet Başkanı veya Cumhurbaşkanı´nın böyle yetkileri yok. Şimdi bu millet Cumhurbaşkanı´nı kendi oylarıyla seçti. Daha önce meclis seçiyordu, zaten 12 Eylül ihtilalinin gerekçelerinden bir tanesi de meclisin Cumhurbaşkanı´nı seçememesiydi. Parlamento´da değişik partilere mensup siyasiler, gruplar var. Bunlar bir araya gelip Cumhurbaşkanı seçemiyor. Ordu da Cumhurbaşkanı seçilememesini bahane göstermek suretiyle yönetime el koydum diyor. Esasen o zaman Cumhurbaşkanı´nın fazla bir yetkisi yoktu ama Demokrasi´yi askıya alanlar 12 Eylül´de millete öyle bir Anayasa sundular ki, Anayasa´nın aleyhinde konuşmak da yasaktı. O yüzden bir kaos ortamı olmaktansa, bir devlet düzeninin olması elbette yeğdir. Vatansız hiçbir şey yaşanmaz.´
"BİZİM BURADAN BAŞKA GİDECEK YERİMİZ YOK!"
´Bugün Irak´ta aynen Avustralya´da nasıl İngiltere´nin atamış olduğu Vali´yle idare oluyorsa, bugün Irak´ta Amerika´nın atamış olduğu bir valiyle idare ediliyor ve sözde Devlet olarak geçiyor. Irak askerleri, Irak halkı malesef mezhep taassubuyla etnik köken endişeleriyle Amerikan askerlerine alkış tutarak Saddam´ın heykellerini yerle bir ettiler ama Saddam´ın boynuna ipi dolayıp çeken ada bugün pişman olduğunu söylüyor. Elbette vatanperverlik, düşman işgali için gelmiş düşman askerlerine alkış tutmak değildir. Böyle bir tutum asla kabul edilemez. Yapmış oldukları büyük bir hataydı ve canlarıyla, mallarıyla, namuslarıyla bedelini ödemiş oldular ama iş işten geçmiş oldu. Vatansız ne din ne de namus yaşanır. Bizim buradan başka gidecek hiçbir yerimiz yoktur. Mülteciler Türkiye´ye geldiler ve kapılarımızı açtık, sınırlarımızı aştık ve bizim geleneğimizle büyüdüğümüzün gereği buydu. Biz, Batı´lılar gibi kapılarımızı kapatamazdık, ancak bizim üzerimize bomba yağdırılır birliğimizi ve beraberliğimiz bozulur birbirimize düşersek topyekün hepimizi imha ederler ve bizi kabul edecek hiçbir toprağı bulamayız. O münasebetle bizim birliğimiz ve beraberliğimiz en büyük zenginlik kaynağımızdır.´
"ÖLMEK VAR, DÖNMEK YOK!"
´Allah´ın izniyle sözde dost gibi gözüken müttefiklerimize rağmen biz iman ettik ki bir ve beraber olduğumuz müddetçe Allah bize yeter. O ne büyük bir dosttur, O ne büyük bir yardımcıdır. Bugün olanlar da aynen Mekke ve Medine´nin savunmasında rol oynayan Çöl Aslanı Fahreddin Paşa´nın ´Ölmek var dönmek yok´ diyerek Hicaz´ı savunması gibi.
Yüzde 50 oy alan siyasî bir partiyiz. Türkiye´de artık Batı´lılar siyaseti dizayn edemiyorlar. Öcalan´ı tutup getirdiler, yüzde 10´un altındaki bir siyasi partinin başkanı o seçimlerde Başbakan oldu. Allah rahmet eylesin, Türkiye´ye iyiliği var, kötülüğü var kısmında değilim. Türkiye´de siyasetin nasıl dizayn edildiğini anlamanız için bu örneği veriyorum.´
"ÜLKEYİ 3´LÜ KOALİSYONA MAHKUM ETTİLER"
´Türkiye´ye Öcalan´ı getirdikten sonra biz de zannettik ki hükümetimiz çok çalıştı, güvenlik kuvvetlerimiz Öcalan´ı yakalayıp getirdi. Noldu, pili bitmiş birisi Başbakan oldu. Ondan sonra istediklerini Türkiye´de yapmaya çalıştılar. Türkiye´yi 1 yıl içerisinde ekonomik noktada en parlak dönemine taşımış hükümet uzaklaşmış oldu, onun yerine 3´lü koalisyona ülkeyi mahkum ettiler. Dünya Bankası komiserini buraya gönderdi, onu bakan yaptı ve talimatları bir bir vererek Türkiye´yi Batı yönetmeye başladı. Olmadık zulümleri Türkiye´de yapmaya başladılar. Çocuklarımız başörtüsüyle okullarında okuyamadılar, başörtülü kadınlarımız hastaneye alınmadılar, adeta bir av başladı. Bu vatandaşlarımızın tamamı fişlendi. Ekonomi beter oldu, günlük gece faizleri yedi binlere kadar çıktı. O dönemde 20 tane banka batırıldı. 15 yıldır Türkiye´yi yönetiyoruz, bir tane bankanın batırıldığını gördünüz mü? İşte o yüzdendir ki Marmaray´dan 1 sene sonra Avrasya Tüneli´ni yapıyoruz, yakın zamanda da 3.Havalimanı´nın açılışını yapacağız. Çünkü kaynaklarımızı Türkiye´nin ihtiyaçları için kullanıyoruz. Artık Türkiye talimatla hareket etmiyor, rahatsız oldukları husus budur.´
"DAEŞ´İ KURAN BATI MEDENİYETİDİR"
´Kilis´e 3-5 tane bomba düştü ve vatandaşlarımız hareketlenmeye başladı, noluyoruz bunun bedelini biz ödemek zorunda mıyız dedi. Türkiye´nin her bölgesinden bir takım şeylere itiraz edilmeye başlandı. Ne zaman Gaziantep´te Daeş militanları tarafından Pkk´nın desteğiyle vatandaşlarımız şehit edildi, işte o zaman Türkiye kararını verdi. Fırat Kalkanı Operasyonu´nu yapmaya mecburuz, aksi takdirde Kilis´i, Antep´i, Urfa´yı, Hatay´ı savunamazsın. Ankara´yı da savunamazsın, büyük devlet olduğunu göstermek zorundasın. Şimdi Türkiye Cumhuriyeti, müttefikimiz Amerika´ya rağmen büyük devlet olduğunu gösteriyor. Daeş´i kuran Batı medeniyetidir çünkü İslam dini kelimenin manasıyla müsamma bir millettir. İslam, selam kökünden geliyor. Selam ise barış ve esenlik dilemektir. Dolayısıyla İslam´ın terörle, şiddetle hiçbir alakası yoktur. Daeş diye birileri çıkmış, kafa kesiyor, kol kesiyor, adam yakıyor, dünya kamuoyunda Müslüman´lara karşı bir hareket bekleniyor. Nitekim Trump, bu hareketin işaretlerini vermeye başladı ve Abd´de Başkan seçildi. Onların niyetleri olabilir ama Allah bu milletin yardımcısıdır, vekildir. O vekil, biz yeter.´
"NE YAPIP EDİP ŞİŞLİ´Yİ ALACAĞIZ!"
´Bu anlattıklarımın Şişli´yle ise şu alakası var; yüzde 50 alan bir parti Şişli´de niçin yüzde 30´larda kalıyor, niçin Cumhuriyet Halk Partisi Şişli´yi 4. dönemdir kazanıyor! Bu bize yakışmıyor. Ne yapıp ne edip bu Şişli´yi alacağız. Bu Şişli´yi almak için bu kadronun buna iman etmesi, inanması, azim ve kararlılığını göstermesi gerekiyor. Önce biz inanacağız, bu iş yapılır diyeceğiz. Siz, Şişli´de bu iş olmaz diye yola çıkarsanız, yaya kalırsınız. Ben İlçe Başkanı´nız olarak burada görevlendirildiğim süreden itibaren size aynı şeyi söylüyorum. Ayet-i Kerime´de dediği gibi; ´Üzülmeyin, gevşemeyin, inanıyorsanız en üstün sizsiniz´.´
"ŞEHİT TORUNLARI DHKP-C´LİLERE OY VERMEZ"
´Bu Şişli´de yiğit Anadolu insanı yaşıyor, Şişli´de yaşayanların her birinin ocağında Çanakkale´den şehit var, İstiklal Savaşı´ndan şehit var. Şehit torunları DHKP-C´lilere, LGBTİ´lilere oy vermez diye inanacaksın. Bunlara şayet oy veriyorlarsa da sorumlusu biziz. Biz tam çalışamıyoruz demektir, yoksa yenilgiyi asla kabul edemeyiz. Yenilgiyi kabul etmiş olsaydık bizim ceddimiz, Amerikan, İngiliz mandasını kabul eder, Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri´ni kurarak düşmanın karşısına kazma kürekle çıkmazdı. Ben de size diyorum ki, burada CHP işbaşında ise Şişli Teşkilatı olarak Kağıthane´nin Beyoğlu´nun çalıştığının iki mislisi çalışmak mecburiyetindeyiz.´
"6-7 EYLÜL OLAYLARINDA İKTİDAR CUMHURİYET HALK PARTİSİ´YDİ"
´Şişli, Kağıthane veya Beyoğlu gibi değil, burada Gayrimüslim seçmen çok diye bir mazeret asla kabul edilemez. Bizim içimizde de bir sürü Gayrimüslim vatandaşımız var. Niçin endişe ediyoruz bu durumdan. Onların oy vereceği birinci parti AK Parti olmalıdır. Büyüklerimiz bilir, CHP iktidarı döneminde 6-7 Eylül Olayları´nda Ermeni ve Rum´ların mallarının yağmalandığını hatırlayanlar vardır. Onların mallarını alanlar CHP iktidarıydı. Nasıl oluyor da benim Ermeni, Rum vatandaşım CHP´ye oy verebiliyor.´
"BİZİ BİR ARAYA GETİREN EHL-İ BEYT´İN İMAMLARIDIR"
´Alevi vatandaşlarımızın nüfusu fazla! Kim demiş Alevi Sünni diye! Sen çalışmazsan, şu kalbini bütün inanlara açmazsan, Yunus´un deyimiyle; ´Ben gelmedim kavga için, benim işim sevi için, dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim´ denediğim müddetçe, Aşık Veysel gibi; ´Yezid nedir, ne Kızılbaş. Değil miyiz hep bir kardaş. Bizi yakar, bizim ataş. Söndürmektir tek çaresi.´ demediğin müddetçe Alevi vatandaşımız da Ermeni vatandaşımız da bize mesafeli durur. Her birimizin ocağında Ali, Hasan, Hüseyin ismi var. 1300 sene evvel Yezid diye bir zalim çıkmış, Peygamber´in Torunu, Cennet´in Efendisi Hz.Hüseyin Efendi´mizi, Peygamber´in dudaklarının değmiş olduğu bölgeye hiç Allah´tan korkmadan kılıç sallamış diye ekserisi Sünni olan bu millet bir tane Yezid ismini çocuğuna vermiş mi? Onu bırakınız, onun babası Muaviye Vahiy Katibi olmasına rağmen, onun bu konuda bir kusuru olmamasına rağmen bir tane Muaviye ismi verilmiş değildir Anadolu topraklarında. O halde benim Alevi vatandaşımla hiçbir problemim olamaz bilakis bizi bir araya getiren Ehl-i Beyt´in imamlarıdır, onlar yolumuzun kandilleridir. ´Kardeşim gel yolumuza beraber yürüyelim, Ehl-i Beyt´in imamları yolumuza ışık tutuyor´ diyeceğiz.´
"BU KADRO 2019´DA ŞİŞLİ´Yİ BAŞTAN DİZAYN EDECEK!"
´Şunu da kabul ediyorum, ayaklarının altına kırmızı halılar da serseniz, ´Ben babamdan böyle gördüm´ diyen kalpleri Allah tarafından mühürlenmiş, gözlerine perde indirilmiş kişiler yok mudur elbette vardır. Öyle olmasaydı, bu dünyanın bir imtihan dünyası olmasının sebebi anlaşılamazdı. Elbette onlar da olacak, ancak onların varlığı bizim çalışma azmimizi arttırmalı. Her birinizle iftihar ediyorum ve inanıyorum ki bu kadro 2019´da Şişli´yi baştan dizayn edecek. Ammavelakin ´Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz´ diye lafı var atalarımızın. Çalışacağız, 300.000 nüfusa 200.000 seçmene hep birlikte ulaşacağız. Mahalle yönetimleri, sandık başkanları bu sebeple var. Bir tane Paşa askerleri olmadan Medine-i Münevvere´de tek başına ne yapabilirdi. O yüzden planlı, programlı, disiplinli ve birlik içinde çalışmaya mecburuz.´
İlçe Başkanı Ömer Fuat Gunday´ın açıklamalarının ardından toplantı hatira fotoğraf çekimlerinin ardından sona erdi.
Basın Fotoğrafları
İndir
Diğer Haberler