İLÇE BAŞKANIMIZIN NİSAN AYI YAZISI
.
23 NİSAN MİLLİ EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI
Türkiye Cumhuriyet’imizin Milli Bayramı olan; Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramımızın 90.yılını kutluyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı 23 Nisan 1920, Milletimizin seçtiği temsilcileri aracılığıyla yönetmeye başladığı, ‘’Milli İrade’’nin taçlandığı günün adıdır.
Türkiye Cumhuriyeti devletini kuran, Millî Mücadeleyi sürdüren o kutsal iradenin temsilcisi ve devamı olan Türkiye Büyük Millet Meclisimizin 90’inci yıl dönümü vatana, millete, devlete hayırlı, uğurlu olsun.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde başlayan ve zaferle sonuçlanan bu mücadeleyi şükranla yâd ediyoruz. Tarih, doğusundan batısına, güneyinden kuzeyine, Çanakkale’de, Yemen’de, Balkanlarda ve birçok cephede son otuz yılını savaşlarla geçirmiş bir milletin bağımsızlık mücadelesine şahit olmuştur. Türkmen’iyle,Kürt’üyle, Çerkez’iyle, Laz’ıyla, kadınıyla, erkeğiyle, yaşlısıyla, genciyle bütün bir millet, canını, kanını, varını, yoğunu koymuştur ortaya; çiğnetmemiştir bu mübarek toprakları. Kendisi aç kalmıştır, askerini doyurmuştur. Çocuğunun üzerindeki giysisini, ıslanmasın diye top mermisine sarmıştır. Analar, babalar, göz bebeği evlatlarını kınalayarak göndermiştir cepheye. Türk milletinin böylesine onurlu, şerefli ve dayanışma içerisindeki mücadelesinin karşısında o zamanın süper devletleri dayanamamıştır, yenilgiyle çıkmışlardır işgal ettikleri topraklarımızdan.
Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, şehitlerimize, gazilerimize ve kutsal mücadelede her şeyini ortaya koyan büyük Türk milletinin temsilcilerine yüce Allah’tan rahmet diliyoruz, mekânları cennet olsun. Onlar, millî varlığımız, bağımsızlığımız ve millî ve manevi değerlerimiz adına ölmeyi bilmişlerdir, bize de şimdi yaşatmak düşmektedir.
Bugün ihtiyaç duyduğumuz, onların emanet ettiği yüce Türk devletini demokrasiyle taçlandırmaktır. Bu çerçevede, kuvvetler ayrılığına dayanan, tüm kurum ve kurallarıyla işleyen bir demokrasi olmazsa olmazımız olmalıdır.
Mustafa Kemal Atatürk, Meclisi açarak, egemenliği kayıtsız şartsız milletin kendisine vermiş, sorumluluğunun emanetini de çocuklara teslim etmiştir. Canıyla, kanıyla kurduğu cumhuriyeti ve devleti çocuklara emanet eden bir başka millet yoktur. Bizler de çocuklarımıza bugünleri emanet ediyoruz. Ancak, çocuklarımıza daha güçlü Türkiye, temiz bir çevre, yaşanabilir doğa, demokrasiyle taçlanmış ve borçsuz bir devlet bırakmak zorundayız.
Milletimizin temel taşı olan ailede huzuru, saygıyı, insanoğluna yakışır şekilde yaşama imkânını sağlamalıyız. Çocuklarımıza birbirini sevmeyi, karşılıklı saygıyı, paylaşmayı öğretmeliyiz. Bencilliği değil birlikteliği ve birlikte yaşamayı, birlikte üretmeyi ve yapmayı kazandırmalıyız. Kavgada değil bütünlükte çözümün olduğunu, istemeyi değil ikram etmeyi, doğayı korumayı, çevreyi temiz tutmayı, dünya barışına, doğal kaynaklara ve kültürel zenginliklere sahip çıkmayı öğretmeliyiz.
Çocuklarımızın büyüdüğü, bilgi aldığı okullarımızı ve onları yetiştiren değerli öğretmenlerimizi asla ihmal etmemeliyiz. Eğitim ve öğretimde çocuklarımıza bilimi, teknolojiyi, fikir üretmeyi, projeler kazandırmayı, ilim yapmayı öğretirken manevi değerlerimizi de anlatmalıyız.Hoca Ahmet Yesevi’nin gönül ve sevgi dünyasını, Hacı Bektaş Veli’yi, Mevlânâ’yı, Yunus Emre’yi ve onların felsefesini de öğretmeliyiz.
Bu duygu ve düşüncelerle, Türkiye Büyük Millet Meclisinin, çocuklarımızın ve büyük Türk milletinin Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyor, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşlarını, Türkiye Büyük Millet Meclisinin kurucularını, bütün şehit ve gazilerimizi bir kere daha rahmetle ve şükranla anıyoruz...